Akut Yanık Yara Bakımı ve Onarımı | Prof. Dr. Halil İbrahim Canter

Akut Yanık Yara Bakımı ve Onarımı

Yanıkların tedavisinde en önemli aşama yanığın nedeninin, derecesinin, vücuttaki yaygınlığının ve eşlik eden başka bir travmanın olup olmadığının tespit edilmesidir.


Vücudun önemli miktarının (%20 den fazla kesiminin) yandığı, tam kat deri kaybına deden olan üçüncü derece yanıkların olduğu ileri derece yanıklar, el-yüz–genital bölge yanıkları, sıcak havanın solunması sonucu oluşan inhalasyon yanıkları, elektrik ve kimyasal maddeler ile olan yanıklar mutlaka yanık merkezlerinde veya tam teşekküllü yoğun bakım ve ameliyathane imkanı olan hastanelerde takip edilmesi gerekir. Ayrıca bebeklerin, ileri yaştaki hastaların ve eşlik eden önemli başka hastalıkları olan hastaların da müşaade altında takip edilmeleri uygun olur.


Bu ağır durumlar tüm yanık hastalarının küçük bir bölümünü oluşturur. En sık karşılaşılan yanık hastaları güneş yanıkları ve sıcak su yanıklarıdır. Güneş yanıkları yaygın kızarıklık ve ağrı şikayeti ile gelen (birinci derece yanıklar), sadece güneşe maruz kalmanın engellenesi ve derinin hidrasyonunu arttıracak kremler-jeller ile 1-2 günde kendiliğinden düzelen yanıklardır.


Sıcak su yanıkları ise çoğu zaman deride baloncukların da oluşması ile (ikinci derece yanıklar) çok daha ağrılı ve derin üst tabakası kaybı ile gelen hastalardır. Bu hastalarda ağrının kesilmesi kadar yara bakımı da önemlidir. Çünkü ilk anda oluşan yanığın derecesi kadar sonrasındaki bakımın ne şekilde yapıldığı da kalacak izi belirler. İlk anda oluşan yanık ne kadar derin ise o kadar belirgin iz kalacaktır. Ancak bu yanığın üzerine bir de enfeksiyon eklenir ise derideki hasar artacağı için kalacak olan iz de artacaktır. Bu sebeple yanık pansumanlarının steril şartlarda ve olabildiğince yarayı en hızlı iyileştirecek önlemleri alarak yapılması önem taşır.


Daha önceden yanık zeminine uygulanan pansuman malzemesinin yapışmasını azaltan ve yarayı nemli tutan yağlı tüller ile yanıkları kapatıp üzerine içerisinde mikrop gelişimini engelleyen aktif gümüş içeren kremler uygulanırdı. Ancak bu pansumanın mümkün olabildiğince her gün yoksa gün aşırı değiştirilmesi gerekliydi. Günümüzde içerisine gümüş emdirilmiş yara-yanık kapama malzemeleri mevcuttur. Bu malzemeler ile hem pansuman sıklığı azalmakta hem de enfeksiyon riski önemli derecede azalmaktadır.


Yanık alanın iyileşmesini hızlandırmak için kişinin kendi derisinden hazırlanan hücre spreyi uygulaması maliyeti çok yüksek olsa da yanık iyileşmesini hızlandıran başka bir uygulamadır. Kişinin kendi derisinden biyopsi yapılarak alınan bir santimetrekarelik deriden elde edilen keratinositler (deri hücreleri) sıvıda süspansiyon haline getirilip yanık alana püskürtülerek uygulanır. Her bir deri hücresi yapıştığı yanık zemininde bölünüp çoğalarak yanık alanın daha hızla kapanmasına yardımcı olur.